Melisa Raouf 20 yaşında bir siyaset öğrencisi. Bir güzellik yarışmasının yarı finaline makyajsız çıkıyor ve finale kalıyor. Yarışmanın finaline de makyajsız çıkacağını belirtiyor ve ekliyor: Kusurlarımız bizi biz yapar. Gerçekten kusurlarımız bizi biz yapar mı?Güzellik tanımıyla başlayalım; estetik olarak yüzün/vücudun anatomik alanları arasında simetri, denge, harmoni ve ortalama değerlere sahip olması güzellik olarak tanımlanır. Ancak bunlar ırksal ve etnik kökene göre değişimler gösterir. Yani güzellik kavramı tanımından da anlaşılacağı gibi güzeli tektipleştirmez. Peki bize sunulan güzellik kavramı…(?) Günümüzde güzellik ise kavramı daha tektipleştirilmiştir. Bize güzel olarak algılattırılmış insan formları vardır ve bu formlara benzemeye çalışan diğer insan formları vardır. Dinamik bir döngüdür bu. Ayrıca genel kanının aksine bu döngüde sadece kadınlar yoktur. Güzel olmanın şartları vardır; somuttur, farklılıkları kabul etmez ve kendine benzetmeye çalışır. Ölçüsü ölçüsüne herşey belirlenmiştir: Boy, kilo, kaş, göz, endam… Ama biz belirlemeyiz bunları, sadece uymaya çalışırız hem de gönüllü olarak hatta paralar ödeyerek. Güzellik yarışmaları da güzellik algısını oluşturan ölçülerin belirlendiği, kıyaslandığı, yarıştırıldığı platformlardır. Bu yarışmalardan çıkan güzellik algısı da diğer insanlar üzerinde azımsanmayacak derece etkiler yaratır. Bu yüzden bu gibi platformlarda Melisa Raouf gibi kusur sayılanlarla yola devam etmek ve başarı elde etmek, diğer insanların kendilerine olan yabancılaşmasını azaltabilir hatta yok edecek kıvılcımı başlatabilir.Etraflıca bakıldığında güzellik algısının yakın zamanda değişeceği, bu gibi duruş ve davranışların süreci hızlandıracağı ve belirtilen çerçevelere sığmaya çalışmadan da kendinde güzelliğin keşfedileceği beklentisi artmaktadır. Belki de birgün kendimize yabancılaşmaktan vazgeçer kusurlarımızla biz oluruz. Ne dersiniz?
Yazar: Dünya GEÇİT
