
Bugün 6 Şubat Kahramanmaraş depreminin 4. günü. Yasın ilk evresi olan “inkar” dan bir türlü çıkamadım. Olamaz diyorum bu kadar büyük yıkım, bu kadar soğukta göçük altında insan olamaz… Depremin büyüklüğünün , binaların çürüğünün, kimin suçlu olduğunun tartışılması bile zamanla yarışarak enkazlarla boğuştuğumuz şu anda yanlış geliyor bana. Hele bir canları kurtaralım da… Toplum olarak önceliklerimizi doğru belirlemek konusunda biraz eksik kalıyoruz gibi.
Canları kurtarmak için organize olacağımız yerde bazı markaları protesto etmek için zaman ayırmamız mesela -ben de yaptım bu arada sözlerim başkalarını eleştirmek için değil-. Odağımızda yalnızca enkazları en kısa sürede kaldırmanın bir yolunu bulmak ve elimizi bu yönden taşın altına koymak olmalı. Bir de tabiki en başta birinci derece yakınlarımızı güvene almak.
Sonra konuşalım müteahhitlerin p.çliğini, yağmacıların aç gözlerini, yardım için kılını kıpırdatmayan büyükleri… Paylaşımlarda öncelikli olarak bulunan yavruların kimlikleri olmalı kurtulan canları tekrar yakınlarına kavuşturmak adına. Bir de enkaz çalışmaları için ve günlük yaşamı sağlamak için gerekli eşyaları ulaştırmak. Acımız çok büyük olunca aklımızı da çok zor toparlıyoruz. Ben ancak bugün biraz aklımı toparlayabildim. Acımı yaşayıp olduğum yerde ağlamak yerine, yardım için o illere gitme imkanım yoksa edilgen çatıda üzerime düşenleri yapmaya başladım. Yardım edebileceğim onca platform var. Bunların güvenilirliğini teyit ettikten sonra zihnimi bir nebze daha sağlıklı tutabilmek için zamanı daha verimli kullanmak için yardımlara adım adım başladım. Bunu da yaşadık ve çok büyük yıkımdı…
Lazım olan güvenilir linkler:
- edevlet üzerinden yardım gönderebiliyorsunuz. TIKLAYIN
- AHBAP Haluk Leventin önderliğinde yardım kuruluşu
- Kendi tanıdığımız yakınlarımızın götürdükleri yardım malzemelerine katkıda bulanabiliriz.
Bu Sitelere Güvenmiyoruz Dikkat

Hadi toparlanalım ayağa kalkalım. Öncelikli olarak ihtiyaç listelerine ve enkaz çalışmalarına odaklanalım. Bu da geçecek ama acısı hep kalbimizde kalacak…