Doğan görünümlü şahin

Z kuşağının  daha bilinçli ve haklarını bilen bireyler olması ile birlikte yeniden köpüren kadın erkek eşitsizliği konusu insanlık var olduğu sürece devam edecek -ya da hermafrodit üremeyi öğrenene kadar diyelim-.

Geçenlerde yine böyle bir tartışmada erkek kişisi şöyle bir tespitte bulundu. (Arkadaşımın şaka yaptığını biliyorum ama böyle düşünen erkekler var.) Erkekler yaratılış olarak alfadır kadınlar da beta, çocuklara bakmasını istediğin zaman erkeğini beta gibi davranmaya zorluyorsun. Sen de alfa gibi davranmaya çalışıyorsun… Bunun üzerine bir yazı yazmasam içimde kalırdı.

Alfa kadını nedir? Nasıl anlaşılır

alfa

Alfa kadını güçlü, hayır demeyi bilen daha da önemlisi ne istediğini bilen kadındır. Ayakta kalmak, hayatla mücadele etmek için erkeğe ihtiyaç duymaz. Kararlı ve güçlüdür. Alfa kadınını anlamak çok kolaydır. Güçlü duruşu ile fark edilir. Özgüveni şişirme değildir özünden gelir. En fark edilen özelliği ne istediğini bilmesi ve bunu nasıl gerçekleştireceğini bilmesidir. Kararlı yapısı ile göze çarpar. Hükmetmeye çalışmaz ama kişileri egemenliği altına alır

Alfa Beta Tartışması

Ataerkil toplumun erkek cinsiyetine sağladığı üstünlük hissinin yanlış yorumlanmasıyla ortaya çıkan “ben erkeğim ben evişi yapmam” anlayışı pekçok kadının mağdur edilmesine ya da pekçok evliliğin altına dinamit döşenmesine sebep oldu.

free

Tarihe daha doğrusu kaynaklarımızın ulaşabileceği kayıtlara baktığımızda. Türk toplumuna öncülük etmiş Saka hükümdarı Tomris Hatun bir kadındı ve çok iyi bir yöneticiydi (iyi bir alfa kadını). Fakat günümüzde kadının yerinin ev ve işinin yalnızca çocuk besleyip kocasına hizmet olduğunu iddia edenler böyle ataların torunları.

Tomris Film Afişi

Yakın geçmişe bakarsak. Annanem babaannem ve annem takılıyor merceğime. Annanem mesela. Dedem dışarda işinde gücündeydi yorucu şekilde çalışır ve evine gelince dinlenmeye ve huzura ihtiyaç duyardı. Annanem de 6 çocuğu evde zaptetmeye çalışırken evin temizlği ve yemeğinden de sorumluydu. Bunun için hiçbir itirazı  ya da şikayeti de yoktu. Sevgili dedem (Allah rahmet etsin), terzilik yaparmış ve dönem dönem yol yapım çalışmalarında da görev edinmiş. Gerçekten yorucu işlerde çalışmış, terzilik yaparken çoğu zaman eve de iş getirmek zorunda kalırmış. Annanem dedem gelene kadar çocuk yemek bulaşık temizlik yapar. Dedem eve geldiğinde sofralar kurup kaldırılır ve dedemin yetiştirmesi gereken dikiş işlerini de yaparmış. Yani hayat şartları zor ve annanem demiyor ki ben işimi yaptım sen de dikiş işlerini yapacaksın. İkisi birlikte dikiş de dikiyorlar. Bu zorlukların üstesinden gelmek için üstün çaba harcanıyordu ve aile boyu fedakarlık gösteriliyordu.  Bebek bezinin kazanlarda kaynatılarak tekrar tekrar kullanıldığı dönemden bahsediyoruz. Ve o dönemlerde dedem okumak için de zaman bulabilirmiş. Annanemin kitap okumaya zaman ayırabileceğini düşündünüz mü? Ben hiç düşünemiyorum bence full mesai çalışıyor ve bence uyku bile uyumaya zamanı olmuyordu. Hoş annem hem çalışır hem evin işini yapar hem de kitap okurdu (deli:))

Peki günün kadınları da bu şekilde evde full mesai çalışsın. Dışarda full mesai çalışsın. Yetmedi sosyal medyada gördüğünüz güzeller gibi bakımlı olsun. Yetmedi bir filozof gibi düşünsün, okusun, gelişsin. O da yetmedi çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmek için taklalar atsın. Benim annanem bir süper kadındı annem de bir süper kadındı ama ben süper kadın olmayı reddediyorum. İnsani yaşam istiyorum. İstemezsem bulaşık yıkamayı erteliyorum ama onu ertelerken çocuklarıma bakıyorum yüzlerini görüyorum gözlerine bakıyorum. Sorarım 90 lar gençliğine annesi süper kadın olan kaçınız annenizin sizinle oyun oynamaya ya da yüzünüze bakmaya vakit ayırabildiğini hatırlıyorsunuz. Annem öğretmendi, çalışır gelir ertesi günün işlerini yapar biz uyurken ya bitmeyen işleri tamamalar ya da yazılı okurdu annemi hep iş yaparken hatırlıyorum…

alfanas

Çocuk ağlarken babasına “dinlenmeye çekilmişken” bir bakar mısın ne istiyor oğlumuz diye söylemeyi ben de istemem. İsterim ki eşim empati yapsın gece uyumadığımı bilsin şuan yapmakta olduğum acil işi fark edebilsin. Ev hanımı ya da çalışan kadın fark etmez. Bu işe de gücümün kalmadığını bilsin. Eğer ben çocuğumuza bakar mısın dediğimde alfa kadını olmaya çalışan bir beta kadını oluyorsam varsın alfa desinler. Zira iş yüküne ve geleneklerin yüklediği sorumluluklara bakarsak kadındır alfa olan.  Doğrusu şudur kadın da erkek de doğası gereği bazı işlerde daha yetkindir. Ve ikisi de zaman zaman alfa ya da beta gibi davranarak hayatla başedebilir. Zaman olur alfa erkeği beta gibi çocuk bakar ve zaman zaman da beta kadınları alfa olur ki zaten sorumluluklarına bakılırsa güçlü ve baskın davranan bir alfa kadını olmadan hayatta var olman zordur. Hepimiz alfa kadınıyız :p

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

admin

Çok okuyan işsiz biri

Bunlar da hoşunuza gidebilir